Babsının Odasına Geçti Küçük Bir Masa Vardı
Bizim zamanımızda misafir odası diye bir şey vardı.
Babsının odasına geçti küçük bir masa vardı. Tartışılacak olan puflar başucu masaları ve zarif tabureler. Gözlerini de masanın üstüne koyduğu kuran a dikmişti. Annem içerde geceliğiyle bekliyordu. Sonra bu dönem geçti o odalar alay konusu oldu.
Bende odamdaki bilgisayarın başına geçtim. çiğdem talipoğlu küçük oğlunun eski odasını sihirli bir kaç dokunuş ile kendisi için sempatik bir hobi odasına dönüştürmüş. Bende onu yatakodasına götürdüm. Kurtköy de bir apartman dairesinde yer alan 15 metrekare büyüklüğündeki oda eskiden evin küçük oğlunun odası olarak kullanılıyormuş.
Sert bir ses gir diye bağırdı. Tutuklu arkadaşlarının kaygılı ve heyecanlı davranışlarına karşılık babamın yüzü her zamanki gibi o tatlı gülümsemesiyle çevrelenmişti. Bir gün gelip bizi koyuverecekler. Zaten geçimsizlikler yaşadığı evliliğini daha fazla uzatmaz ve boşanma kararı ile bir adım daha atar yahya kemal e.
Kizin adi dünya büyük bir imalathanede genel müdürdüm imalathanenin idari yeri farklı merkezde olduğundan imalathanede pek bulunmuyordum bulunduğum yerde bir sekreterim ve öbür bölümde muhasebeciler vardı imalathanede özge hanım girdi çıktı ile ilgili işlerde müdürlük yapmakta idi özge 24 yaşlarında sarışın mavi gözlü. Sen gir ben ışığı yakarım dedim. Vakit hayli geçti. Bununla birlikte iç konfor ve sade sıcaklık veren bazı mobilya parçaları veya dekoratif öğeler vardır.
Kamera annemin odasındaydı ve benim bilgisayara bağlıydı. şimdi ise sevimli bir hobi odası. İki eli parmakları bitişik olarak dizlerinin üstündeydi. Dişi bir parsın elâ gözleri vardı.
Oda en gösterişli eşyalarla döşenir ve kapısı misafir gelinceye kadar sımsıkı kapanırdı. Naci ellerini yıkamak için lavaboyu. Evli iki çocuk annesi ressam celile ve ondan yaşça küçük şair yahya kemal. Oda en gösterişli eşyalarla döşenir ve kapısı misafir gelinceye kadar sımsıkı kapanırdı.
Jim kapıyı açtı küçük ve çıplak sayılabilecek bir büroya girdi. Annem naci ye yaklaştı annem sofrayı toplayıp yatak odasına geçti. Sonraları ben de bu tür bir sallanmayı benimsemiş ona öykünür olmuştum 2. Burada demir bir karyola kırık bir masa ve seki bir iskemle vardı.
Tasalanmayın bu tutuklanma geçicidir. İçerde bir masa çelik bir dosya dolabı ordu malı portatif bir yatak iki de iskemle vardı. Eskiden misafire oda vardı şimdi bize yer yok bizim zamanımızda misafir odası diye bir şey vardı. Ensest hikayelerin olduğu bölüm.
Sonra bu dönem geçti o odalar. Gövdesi ise bir sarkaç uyumuyla öne arkaya gidip geliyordu. Bir yatak veya bir kanepe küçük bir masa ve bir gardırop modern bir yatak odasının standart mobilyasıdır.